Haber

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Dedeoğlu’ndan Salgın Uyarısı: “Portatif Tuvaletler Hijyenik Değildir, Tuvaletler Çukur Kazılarak Yapılmalıdır”

MERVE GÜVEN

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Halil Necati Dedeoğlu, 6 Şubat depreminin yaşandığı afet bölgelerinde oluşabilecek salgın hastalıklara karşı uyarıda bulunarak, “İnsanlar bir arada olduğu için kış mevsiminde solunum sistemi enfeksiyonlarından çok korkuyoruz. grip, covid vakaları, solunum yolu öksürüğü, burun akıntısı artar. İleride tüberkülozda maske çok önemli, maske kullanmak gerekiyor” dedi. Portatif tuvaletlerin hijyenik olmadığına ve çukur kazılarak yapılması gerektiğine işaret eden Dedeoğlu, “O portatif tuvaletlerin gideri yok. Bir süre sonra doluyor ve altlarının temizlenmesi gerekiyor ve kimse temizlemiyor. , pislik saçarlar.Hiç faydalı değiller.”

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ’da çok sayıda can aldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD), 13 Şubat saat 10.55’te 31 bin 643 vatandaşın hayatını kaybettiğini duyurdu. Binlerce vatandaş evsiz kalırken, bölgede elektrik, su ve doğalgaz kesildiği için insanlar soğuk algınlığı ve salgın hastalık riskiyle baş başa kaldı. Örneğin Adıyaman’da depremzede olan çocuklarda yaygın ishal ve kusma belirtileri olduğu bildirildi.

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Halil Necati Dedeoğlu, 6 Şubat depremi sonrası afet bölgesinde oluşabilecek salgın hastalıklara karşı da uyarılarda bulundu. ANKA Haber Ajansı’nın konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Dedeoğlu, şunları ifade etti:

“İNSANLAR SAĞLIKLI SU İÇERSE HASTALIĞI KONTROL ETMEZ”

“Yaz olsaydı sindirim sistemi hastalıklarından çok daha fazla korkardık. Çünkü yaz aylarında havanın ısınması ve daha fazla su ihtiyacı nedeniyle çok daha hızlı yayılabilirler. Ama kışın bu kadar korkmuyoruz. Ancak, Çocuklardan başlayarak ishal ve kusma ile seyreden hastalıkları görmek mümkün çünkü tuvalet yok su yok.Birbiriyle çok yakın temas halinde olan insanlar onun için bunlardan alabilir.Ayrıca bunları önlemek çok kolay sağlıklı su, insanlar sağlıklı su içerse hastalık yayılmaz.Bu paketli sular Türkiye’de çok yaygın sadece çalkalanan yerlere gönderilebilirler.İçme suları, şebeke suyunun yaygın kullanımı olmadıkça yaygın bir salgın beklenmemelidir.

“Her çadır kentte sağlık birimi kurularak depremzedeler düzenli olarak ziyaret edilmelidir”

Elbette çocuklarda yaşanan olaylar için de gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Yöntem şudur; Her çadır kentte hekim, hemşire, ebe ve çevre sağlığı teknikerlerinin yer alacağı birer sağlık birimi kurulacaktır. Çadırları düzenli olarak ziyaret edecekler. İshaliniz var mı, kızamıklı ateşli bir çocuğunuz var mı veya başka bir hastalığınız var mı? Hep dolaşacaklar. Kaç tane var? Ondan sonra nedenlerini araştıracaklar. Bunu düzeltmeye çalışacağız. Gerekirse sulardan, çocuklardan numune alınması gerekiyor. Bunun için bir an önce laboratuvar sistemi kurulmalıdır. Mevcut hastaneler yakın il hastaneleri olabilir oralardan numune alınmalı ve laboratuvar sonuçları yansıtılmalıdır. Ancak bu sağlık birimleri şart.

“PORTATİF TUVALETLER HİJYENİK DEĞİLDİR, TUVALETLER ÇUKUR ÇEKİLEREK YAPILMALIDIR”

İlk defa bu kadar çok portatif, portatif tuvalet duydum. Daha önce içinde bulunduğum tüm sarsıntılarda tuvalet çukuru kazılmış, üstüne kulübeler yapılmıştı. Taban bu çünkü o portatif tuvaletlerin tüketimi yok. Bir süre sonra doluyor ve altını temizlemek zorunda kalıyorsunuz ve kimse temizlemiyor ve etrafa pislik saçıyorlar. Hiç bir işe yaramıyorlar, kepçe ile çukur açılırsa çok daha rahat tuvaletler olur. Ellerinizi yıkamak için lavaboya, sabuna ve tuvalet kağıdına ihtiyacınız var. Bunlar kolayca bulunabilen ancak sindirim sistemi enfeksiyonlarını önlemek için çok değerli şeylerdir. Yavaş yavaş çöplerin toplanabileceği alanlar olmalı. Ardından çöp konteynırlarını kapattı. Onları boşaltmak için ekiplere ihtiyacımız var. Ortalıkta çöp bırakılmamalıdır. Bez dağıtılıyor, kirlenince ne oluyor? Hijyenik pedler kirlendiğinde ne olur?

“KIŞ MEVSİMİNDE SOLUNUM SİSTEMİ ENFEKSİYONLARINDAN ÇOK KORKUYORUZ”

Kışın sindirim enfeksiyonlarından çok korkmuyoruz ama solunum yolu enfeksiyonlarından çok korkuyoruz çünkü insanlar bir arada. Grip mevsiminin ortasıydı. Grip artıyor, Covid olayları artıyor, öksürük, burun akıntısı gibi solunum yolu ile bulaşan hastalıklar artıyor. Tüberküloz geç dönemde artar. Bu nedenle solunum sistemi hastalıklarına dikkat etmek gerekir. Tulum hastalıklardan korunmak için bir kural değil, sıcak tutmak için değerlidir. Ancak maske çok değerli, mutlaka maske kullanmalısınız. Çünkü insanlar iç içe ve çok çabuk bulaşıyor. İnsanların da yıkanması gerekiyor, bir an önce oraya duşlar kurmamız gerekiyor. Olmadı, insanları çevre şehirlerdeki bozulmamış hamamlara götürüp yıkamamız lazım. İnsanların temiz çamaşıra ihtiyacı var, bunlar kıymetli şeyler. Mutlaka yerine getireceğiz, bunlar epeyce meseleler.

“BÖLGEYE HALK SAĞLIĞI UZMANLARINI GETİRMEMİZ GEREKİYOR”

Artık çadır yerine konteyner şehirler yapmamız gerekiyor. Çadırlar pek uygun değil, ısınmak mümkün değil, içine soba takamazsınız, yangın çıkma riski var, yangın çıkarsa hemen tüm çadırlara sıçrar. Bölgeye halk sağlığı uzmanlarının getirilmesi gerekmektedir. Riskli kümeler var yani engelliler. Onlara ne olacak, tuvalete nasıl gidecekler, onlara kim yardım edecek? Hamileler, yaşlılar, çocuklar bunlar riskli kümeler. Bunların üzerinde özellikle hastalıkları ve beslenmeleri üzerinde durmak gerekir. Bir an önce ilaçlarını alması gereken kronik hastalar var. Çadır kentlerde eczane açılması gerekiyor.”

kayapinar-haber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu